Radyo frekansları da bu incelemeler sonucunda 3 Hz ile 30 Ghz arasında değişen frekansların genel ismidir. Radyo frekansı aralığının belirlenmesinde incelenen olay, alternatif akıma sahip olan elektrik sinyalleridir. Frekans tanımında olduğu gibi zaman aralığı ve tekrar sayısı ölçülen alternatif akım elektrik sinyallerinin, 3 Hz ile 30 Ghz aralığında olduğu saptanmıştır ki, bu aralık radyo dalgalarının iletildiği ve RF(Radio Frequency) olarak bilinen aralığını ifade etmektedir.
Elektrik devresindeki titreşimler aracılığı ile yapılan radyo yayını, günümüzde insanoğlunun kullandığı birçok mekanik cihazın frekans aralığının dışında kalmaktadır. Alternatif akımlı elektrik akımının sahip olduğu bu özel frekans aralığı insanların radyo dalgalarını iletmesi ve alması konusunda büyük kolaylık sağlar. Farklı cihazların ya da sistemlerin frekansları ile karışmayan radyo dalgaları, başarılı bir şekilde iletişim kurulmasını sağlamıştır. 3 Hz ile başlayan “ELF” aralığından 30 Ghz ile başlayan “EHF” aralığına kadar tüm radyo frekansı genişliği, insanların radyo dalgalarını rahat bir şekilde kullanabilmelerini sağlayacak özelliktedir.
İnsanlar
da titreşimler yani frekanslar aracılığı ile duyduğundan, bazı frekans
aralıklarına tepki gösterir. Ancak 20 hz ile 20 Ghz aralığındaki
frekansları algılayabilen insan kulağı, ELF gibi 3 Hz frekansından
başlayan ve bu nedenle de “Aşırı Düşük Frekans” olarak tanımlanan
titreşimleri algılayamaz. Aynı şekilde 30 Ghz ile 300 Ghz aralığında
olan EHF frekansı da, insan kulağının algılayabildiği titreşim sayısının
oldukça üstündedir. Radyo dalgalarının farklı aralıklarda frekanslara
sahip olması insan yaşamı için birçok pratiklik sağladığı gibi
elektronik cihazların kullanımını da büyük ölçüde kolaylaştırır.Evlerde bulunan tüm elektrikli eşyaların üzerine yazan “AC 220V 50 Hz” benzeri ifadeler, bu cihazın 220 Volt değerindeki ve 50 Hz titreşim özelliğine sahip olan alternatif akımlı elektrik ile çalıştığını göstermektedir. Radyo dalgaları da herhangi bir “somut bağlantı” kullanılmasına gerek kalmadan gaz yuvaları sayesinde bilgi taşınmasına imkan sağlamaktadır. Ayrıca birçok elektro mıktanıs yapıya sahip dalga ile kıyaslandığında radyo dalgaları, uzun bir dalga boyuna sahiptir. İnsanoğlunun radyo frekansları üzerinde yaptığı araştırmalar, kızılötesi ve morötesi ışınların da günümüzde kullanılabilmesini sağlamıştır.

0 yorum:
Yorum Gönder